27 Mart 2015

SEROL TEBER: AŞİYAN'DAKİ KAHİN

Kitap adı: Aşiyan'daki Kahin
Yazar: Serol Teber
İlk yayınladığı sene: 2002

Yayınevi: Okuyan Us Yayın (1. Baskı 2002)
Sayfa sayısı: 222
ISBN: 975-8420-63-1










Biyografi çok severim... İyi yazılmış bir biyografiyle en sıradan yaşamın bile ilgi çekici olabileceğine inanırım... Hele olağandışı bir yaşamın çok iyi yazılmasıyla ortaya çıkan biyografileri okumaktan çok büyük haz alırım.... İşte, ünlü şairimiz Tevfik Fikret'in, psikiyatr Serol Teber tarafından kaleme alınan yaşamı "Aşiyan'daki Kahin" böyle haz alınarak okunacak biyografilerden biri... 

Serol Teber aslında daha çok kendi alanında yani psikolojiyle ilgili kitapları olan bir isim. Yazdığı bu biyografi her ne kadar ilk bakışta biraz farklı gibi gelse de, Serol Teber kendi uzmanlık alanıyla bağdaştırmış eserini ve Tevfik Fikret'i psikolojik dünyasıyla aktarmış okura....

Tevfik Fikret'in iç dünyasına, eserlerine olduğu kadar, o dönemdeki Osmanlı toplumuna, siyasetine ve aydın kesimine de yoğun olarak yer veren bu biyografi, Tevfik Fikret'in sıradışı ve bir o kadar da ince bir çizgi üzerinde dengede kalmaya çalışarak geçen "sınır" dışı yaşamını ve hepsinden de öte bu yaşamı oluşturan ilkeleri, prensipleri, duyguları ve koşulları anlamanıza da imkan tanıyor.... Bir yandan da, kolay kolay öğrenemeyeceğiniz (ya da belki de ben daha önceden bilmediğim için bana zor bulunan gibi gelen) bilgilerle sizi donatıyor: Tevfik Fikret'in "Hemşirem İçin" isimli şiirinin Türk edebiyatında kadına yönelik şiddeti anlatan ve eleştiren ilk eser olduğunu, "Şermin"in yine Türk edebiyatında çocuklara yönelik ilk şiir kitabı olduğunu, Galatasaray Lisesi müdürlüğünden neden ayrıldığını, oğlu Haluk'u din değiştirip bir rahip olmaya yönlendiren sebepleri ve daha nicelerini... 

Ve tabii ki, bu kitapta, Tevfik Fikret'in sanatının izlerini sürüyorsunuz... Onu zamandan ve mekandan bağımsız ebedi kılan mısraları okudukça, onun sanatına hayran kalmanın yanı sıra, yaşadığımız toplumun, mitolojinin, tanrılarca lanetlenmiş kahramanı Sisifos'inkine benzeyen makus talihine yanıyorsunuz....

"Bir uğursuz dönem: yine çiğnendi andlar;
Çiğnendi, yazık, ulusun yüksek umudu!
Yasa diye topraklara sürtüldü alınlar;
Yasa diye, yasa diye, yasa tepelendi...
Boşuna çığlıklar yine, boşuna inilti!".....

"Yiyin, efendiler yiyin, bu iç açıcı sofra sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!".....

"İnsanoğlu bıkmamış gerçekten
Ne ezilmekten, ne hakkı ezmekten.
Duymamış hiç bu işte yorgunluk;
Bir yakınma, hemen tokat, yumruk.
Yumruk elvermemiş, topuz vurmuş;
"Hak" diyen ağzı taşla susturmuş".....

Kitapta, hem Osmanlıca, hem Türkçe olarak yer alan şiirlerin büyük bir kısmı ise, Tevfik Fikret'in melankolik iç dünyasına yönelik olanlardan seçilmiş. Bunlar içinde, özellikle Cenap Şehabettin'e cevaben yazdığı "Cevâb" adlı şiiri son mısralarıyla esasen Tevfik Fikret'in kendini Aşiyan'a adeta tecrit etmesinin açıklaması niteliğinde:

"Böyle bir ağuya karşı sen: "Mutlu
olabildim." desen de hülyadır;
Olamazsın; o pek gölgeli
bir kuruntudur, tıpkı düş gibi...
Olamaz anlayan, gören mutlu!".....

Lise yıllarımda Baudelaire'in şiirlerini ezbere bilirken, Tevfik Fikret'i bu kadar tanımadan, bilmeden yetişmiş olmam, bilmem benim hatam mı? Ama Serol Teber'in geleneksel kalıpların dışındaki ve bu anlamda da oldukça değerli eserinin 2002 yılından bu yana sadece bir baskı yapabilmiş olması bile, aslında kendi içinde bu sorunun yanıtlarını taşıyor....

Ülkemizin eğitim kurumlarında edebiyat derslerinde şairlerimizi, yazarlarımızı böyle kitaplarla tanıyıp öğrenebileceğimiz güzel günlerin gelmesi temennisiyle......

Bu kitabı satın almak isterseniz burayı tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder