20 Ağustos 2016

SİNAN KUNT: KÜBA'DA SÜRDÜRÜLEBİLİR KENT TARIMI

Kitap adı: Küba'da Sürdürülebilir Kent Tarımı
Orijinal adı: Sustainable Urban Agriculture in Cuba
Yazar: Sinan Kunt
Çevirmen: Cengiz Yücel
İlk yayınladığı sene: 2011

Yayınevi: Yeni İnsan Yayınevi-Tohum Yayıncılık (1. Baskı-2015)
Sayfa sayısı: 318
ISBN: 978-605-5895-68-6





ABD'de yaşayan ve Dickonson College'da öğretim görevlisi olarak çalışan Sinan Kunt'un bu kitabını, Küçükkuyu'daki Zetinyağı Müzesi'nin içinde yer alan Bir Tohum Dükkan isimli ekolojik mağazada görünce, hem Küba'ya hem de kent tarımına meraklı olduğum için, almadan edemedim. 

Kitap, öyle "elime aldım, öyle sürükleyiciydi ki elimden bırakamadım" türü bir kitap tabii ki değil. Ciddi bir akademik saha araştırmasının sonuçlarını içeren, içinde bolca grafik, analiz barındıran, ama bununla birlikte hem Küba hem de kent tarımı hakkında akademisyen olmayan okurların bile önemli bilgiler edinebileceği bir eser. 


Öncelikle içimden ilk geçeni paylaşmalıyım: bu kitabı alıp Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda çalışan herkese zorla okutasım var ama heyhat bir kişi bile tanımıyorum orada çalışan. Küba gibi imkanları çok sınırlı bir ülkede bile tarımda neler başarılabildiğini görünce, insan gerçekten Türkiye'de bolluk içinde yaşadığımız yokluğa inanamıyor. 


Aslında Küba, kent tarımına zorunluluktan başlamış. ABD'nin uyguladığı ambargo sonucu (hemen burada parantez açalım, ABD'nin uyguladığı ambargo sadece Amerikan firmalarının ithalat-ihracatını engellemedi; dünyadaki herhangi bir firma Küba'yla ticarete girerse, Amerika ile ticaret yapmasını engellemek suretiyle daha geniş kapsamlı ve acımasız bir ambargo uyguladı yıllarca), ekonomisi tümüyle dönemin SSCB'sine bağımlı hale gelen Küba, glasnost, perestroyka derken SSCB dağılınca, 1990 senesinde çok büyük bir krizle başbaşa kalıyor. Ekonominin her alanına sirayet eden bu kriz, tabii ki ülkedeki gıda ihtiyacını da olumsuz etkiliyor. Köylerde yetiştirilen meyve ve sebzenin şehirlere taşınması bile, vasıta ve yakıt yokluğu nedeniyle mümkün olamıyor. Maddi imkansızlık tarımda sadece organik gübrelerin kullanılmasına imkan veriyor.


Ve işte, böylelikle, tüm ülkede, tabii ki halk genelinde eğitim seviyesinin de çok yüksek olması sayesinde, bir kentsel tarım girişimi başlatılıyor. Ülke topraklarının sadece % 23'ü tarım yapmaya elverişli olmasına rağmen, bireyselden kolektife adım adım yapılandırılmış, eğitim sistemiyle desteklenmiş (ilkokullardan itibaren kentsel tarım dersleri konmasından, bilimsel doktora çalışmalarının büyük bir kısmının tarımsal bilimler alanına ayrılmasına kadar), ödüllendirme sistemi ile teşvik edilmiş bir seferberlik yürürlüğe giriyor. 


Bu seferberlik sonucunda bugün Küba'da kişi başına düşen günlük kalori tüketimi, tarım ürünleri çeşitliliği, topraktan alınan verim, hepsi artmış durumda ve bu, tamamen organik ve kent tarımı ağırlıklı bir tarım sistemi ile gerçekleştirilmiş. İmkansızlıkların içindeki bir ülkede, bir hedefe odaklanarak bilim ışığında ilerlenerek neler yapılabileceğini görmek, öğrenmek adına, bu kitabı çok etkileyici buldum.


Gezmek için bir ülkeye giderken, o ülkeyle ilgili bilgi edinip gitmeyi hep tavsiye ederim. İşte eğer Küba'ya bir seyahat planlıyorsanız, bu kitabı da, gerekirse atlaya atlaya olsa bile, okumanızı öneriyorum. Ülkede, kapitalist bakış açısıyla "sefalet" gibi görünen ön yüzün arkasındaki başarıyı ve azmi anlamanıza bu kitap yardımcı olacaktır. Bir de eğer Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda bir tanıdığınız varsa, lütfen ona da bu kitaptan bahsedin, belki birisi okur, feyz alır, bir adım atar ve belli mi olur, belki de ülkemizin makus tarım talihi değişir.....


Bu kitabı satın almak isterseniz burayı tıklayınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder