11 Nisan 2014

AHMET HAMDİ TANPINAR: BEŞ ŞEHİR

Kitap adı: Beş Şehir
Yazar: Ahmet Hamdi Tanpınar
İlk yayınladığı sene: 1946

Yayınevi: Dergâh Yayınları (30. Baskı 2012)
Sayfa sayısı: 215
ISBN: 978-975-995-244-0










Bazı kitaplara başlarsınız, bitirmeden kalkmazsınız. Kimilerini okur bitirir, sonra yeniden ve yeniden bir kaç kez daha okursunuz. Kimilerini başucu kitabı yapar, aklınıza geldikçe biraz okur, satırlarının altını çizer, bir kenara koyarsınız, belki aylarca ellemez, sonra bir akşam yeniden elinize alır, bambaşka bir bölümünü okursunuz.

Edebiyatımıza "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" gibi muhteşem bir klasiği kazandırmış olan güçlü yazarımız Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Beş Şehir"i ise, gezdikçe, öğrendikçe dönüp dönüp okuyacağınız bir kitap. Seyahat etmeyi ama gezerken dört yönlü görmeyi, hissetmeyi ve öğrenmeyi sevenlerdenseniz, "Beş Şehir" sizin olmazsa olmazlarınızdan biri, benden söylemesi....

Yazarın yaşamının belli bölümlerinde ikamet ettiği şehirler olan Ankara, Erzurum, Konya, Bursa ve İstanbul'u tarihinden mimarisine, izlenimlerinden kültürüne dört yönüyle anlatan bu eser, bahsi geçen şehirleri gezip gördükten sonra büyük keyif alarak okuyacağınız bir yapıt. Önce gezip sonra okumak diyorum, çünkü o şehre ayak basmadıysanız, yazarın o çok güçlü tasvirlerle ve yorumlarla sunduğu şehrin güzelliğini tam olarak anlamak mümkün olmuyor. Kendi gözünüzle gördüklerinizi yazarın yorumlarıyla birleştirince ancak ortaya çıkıyor o büyülü deneyim. Bu arada o şehre ayak basmak dediğime de bakmayın: örneğin istediğiniz kadar İstanbul'da yaşıyor olun, eğer zaman ayırıp da yaşadığınız şehri gezmediyseniz, geçmişini tanımak için yüzyıllar öncesinden kalan camilerinde, avlularında, sokaklarında dolaşmadıysanız, yazarın anlattığı İstanbul'la ortak bir payda bulmanız hayli zor olacaktır...

"Beş Şehir" kolay okunan, hızla akan bir yapıt değil. Okurken de emek gerektiriyor. Özellikle çok güçlü tasvirlerin ardından bir es vermek, o tasviri gözünüzde canlandırmak ve duyumsamak ihtiyacını yaratıyor. Beş Şehir bir seyahatname değil, bir tarihi inceleme değil, şehirler üzerine bir deneme yazısı hiç değil; esasen bu kitap bunların hepsi...Konya'yı okurken hoyrat ve şehevi II. Keykubad'ın yaşadıklarını ve dönemin örflerini öğreniyorsunuz... İstanbul'u okurken geçmişten geriye kalanların herşeye rağmen bu kadar az olmasına sebebiyet veren ahşap mimarinin gerekçelerini anlıyorsunuz... Bursa'yı okurken kaybedilen ağaçların ardından bir çevrecilik felsefesi ile karşılaşıyorsunuz.... Bir kaç sayfa sonra, tarihin derinliklerinden Yahya Kemal'i "garson lütfen suyu da yıkayınız" sözüyle Abdülhak Şinasi'nin titizliğini vurguladığı kebapçıda buluyorsunuz... Kısacası sadece şehir şehir değil, asır asır da geziyorsunuz Beş Şehir sayesinde...

Türkiye sevdası gezginlere ve tarih meraklılarına bu büyük ustanın eserini gönülden tavsiye ediyorum....

Bu kitabı satın almak isterseniz:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder