23 Ocak 2015

REŞAD EKREM KOÇU-ESİRCİBAŞI

Kitap adı: Esircibaşı
Yazar: Reşad Ekrem Koçu
İlk yayınladığı sene: 1944

Yayınevi: Doğan Kitap  (3. Baskı 2004)
Sayfa sayısı: 134
ISBN: 976-6612-27-4










Tarihi roman sevenler için Reşad Ekrem Koçu'nun eserleri gerçekten inanılmaz bir hazine... Her ne kadar eserlerinin yeni baskılarını bulmak uzun zamandır mümkün değilse de, tarihin izinden gidenler için sahaflarda bu hazineye ulaşmak halen olası. 

Reşad Ekrem Koçu çok ciddi araştırmalar yapan ve romanlarında bu araştırmalarından yola çıkarak karakterlerini, olay örgülerini yaratan bir sanatçı. Ama maalesef eserlerinde kaynakça belirtmemiş olması, yazdıklarına, kimi çevrelerce hakettiği değerin verilmemesine sebebiyet vermiş ve halen de veriyor. 

Reşad Ekrem Koçu'nun eserlerinde beni en çok etkileyen okurunu topyekun bir şekilde geçmişe taşıması. Hele de, günümüzün, kahramanlarının olaylara, kullanılan bir kaç eski sözcük süslemesiyle ve fakat tamamen günümüzün toplumsal tepkileriyle yaklaştığı anakronizm dolu popüler tarihi romanları ve filmleriyle karşılaştırıldığında, adeta gerçek bir zaman yolculuğu yapmak demek Koçu'nun romanlarını okumak... Hatta itiraf etmeliyim ki, onun yazdığı satırlarda dolaşırken, bu adam gerçekten de bu dönemde yaşamış olabilir mi diye sorgulamıyor değilim: romanlarındaki dünya ve insanlar o kadar gerçek, o kadar itina ile tanımlanmış... Hele kullandığı dil... zengin, dolu dolu, ışık ışıl, rengarenk, haz dolu...

Esircibaşı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri'ni ve bu devri sonlandıran Patrona Halil İsyanı'nı anlatıyor... Tarihin gerçek kahramanları, kurgusal kahramanlarla birleşiyor... Kağıthane'deki sefadan, Üsküdar'daki balıkçı mahallelerine, Kapalıçarşı'nın esnafından sarayın entrikalarına dönemin her bir unsuru rengiyle, nüansıyla, sözcükleriyle, şiirleriyle ve hatta adeta kokusuyla önünüze dökülüyor...

Tarihi roman severlere bu eseri gönülden tavsiye ediyorum... Hem keyifle hem de yeni şeyler öğrenerek geçirecekleri bir okuma serüveni için bu eser en doğru seçim olacaktır....


Bu kitabı satın almak isterseniz, bu linki tıklayınız

5 Ocak 2015

STEFAN ZWEIG: İNSANLIĞIN YILDIZININ PARLADIĞI ANLAR

Kitap adı: İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
Orijinal adı: Sternstunden der Menschheit
Yazar: Stefan Zweig
Çevirmen: Kasım Eğit
İlk yayınladığı sene: 1927

Yayınevi: Can Yayınları (13. Baskı-2013)
Sayfa sayısı: 247
ISBN: 978-975-07-1554-9









Yeni yılın ilk kitabı çok önemlidir benim için hep... Güzel bir kitapla başlarsam seneye, o senenin kitap hasadında yüzüm gülecek diye düşünürüm. Bu nedenle 2015'e Stefan Zweig ile, hele de bu muhteşem eseriyle girmek harika bir başlangıç oldu benim için....

Usta yazarın bu eserini daha önce okumadığım için çok kızdım kendime... Yıllardır ne büyük bir zenginliği kaçırıyormuşum meğer..... Kitapta hikaye mi desem, biyografi mi desem bilemediğim 12 farklı bölüm var. Herbiri tarihin önemli bir dönemecini anlatan bölümler... Bazıları hepimizin bildiği dönemeçler: İstanbul'un Fethi, Dostoyevski'nin idamdan son saniyede kurtulması, Waterloo Savaşı gibi... ama bazıları önemine ve sonrasında yarattığı etkiye rağmen hiç duymadığımız dönemeçler: Fransa milli marşının ortaya çıkışı, bir Avrupalı'nın ilk kez Büyük Okyanus'u görmesi, keşfetmesi gibi... Bölümlerin formatı da odak noktasındaki kişiliklere göre farklılık içeriyor: Dostoyevski'nin hikayesi şiir olarak, Tolstoy'unki ise tiyatro oyunu olarak yazılmış örneğin... Dönemeçlerdeki olaylarda öne çıkan karakterlerden belki de daha çok gölgede kalmış karakterler okuru daha çok etkiliyor, daha çok düşündürüyor... Tarihe mal olmuş bu anlar iyisiyle, kötüsüyle, herhangi bir taraf tutmadan ve tarihin acımasız gerçekçiliğiyle vücut buluyor bu satırlarda....

Hem edebi bir şölen, hem de vurucu bir tarihsel gezinti için, büyük usta Stefan Zweig'in bu eserini çok tavsiye ediyorum...